19 Ekim 2017 Perşembe


  •  ''Medeniyetler bilim ve sanatla kıymetlenir.''poincar

  • Sanat, insanlığın tarihi kadar eski bir kavramdır. Tarihsel süreç içerisinde her toplum kendine özgü sanat yapıtları oluşturmuştur.  Felsefi açıdan bakarsak eğer; sanatçının, yapıtında ruhunu yaşatmasıdır. Bu yaratıcı ruh, heykelde ve mimaride maddeye çok bağımlı iken, resimde maddeye tamamen hakimdir. Edebiyatta ve müzikte ise maddeden adeta kurtulmuş bir haldedir. (Fauwert 2006 Frenze Notlarından)


  • Dilin nasıl doğduğunu bilemediğimiz gibi sanatın da ne zaman doğduğunu tam olarak bilemeyiz. Sanat, tekdüze yaşantının körelttiği dünyayı, farklı açılarla yeniden görmemizi sağlar. Sanatın içinde bilim de vardır.
  • Sanat diye bir şey yoktur aslında. Yalnızca sanatçılar vardır. Bir zamanlar bu insanlar renkli topraklar kullanarak mağaraların duvarlarına kabaca bizon resimleri çiziliyorken bugün bazıları, boya satın alıp duvarları ya da tahta perdeleri resimliyor ve daha başka birçok yapıt üretiyorlar.
  •  “Gerçek sanatın ortaya çıkış nedeni, sanatın biriken duygularını dile getirmek için duyduğu içsel gereksinimdir. Tıpkı bir annenin gebeliğinin nedeninin sevgi olması gibi… Taklit sanatın nedeni ise, tıpkı fahişelerinki gibi maddi çıkardır.” Tolstoy

  • Genel olarak sanat, insanlığın doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerini, çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi araçlarla güzel ve etkili bir biçimde ve kişisel bir üslupla ifade etme çabasından doğan ruhsal bir faaliyettir.

  • Sanat, insanın manevi yönünün içinde yaşayıp geliştirdiği ortamı, akla dönük olarak aydınlatan bir uğraşı alanı yaratmak için vardır.
  • Sanat, insanlar arasında iletişimin bir nedeni olarak vardır. İnsanın, ufkunu ve düşüncelerini aniden değiştirebilecek en önemli etkendir. Daha önemlisi de sanat, insanın kendi benliğini tanıması için vardır. İnsan doğaya bakmış, doğanın güzelliğinden etkilenmiş ve kendine bir rol biçmiştir. Onun rolü, var olan sanata yenisini eklemek, kendi gücünü göstermektir. Bir başka deyişle sanat, iç dünyadaki çalkantının dış dünyaya sunulmasıdır. Bu yönüyle belki de her insan bir sanatçıdır. Bu eleştirisel bir düşünce olsa da bu bir metafiziktir. Sanat imgeyle yaşar. Sanat için bilgi gereklidir. Bir zeka işidir. İnsanın ruhuna hitap eder.

  • Sanat, insanın iç dünyasındakini dışa vurmasıdır. Sanat, deha düzeyindeki zekanın var olana karşı tepkisinin, tutarlı bir bütünlük içerisinde somutlaştığı bir alandır. Sanatçı, zekası ve sezgileriyle çağının önünde giden insan olduğu için, gerçek sanatın anlayanı azdır. Onu anlamak için çaba gerekir. 21. yüzyıldaki sanatçılarda bu söylenen çoğu şey mevcut değildir. Ürettiği şeyden para kazanan kişi sanatçı olarak adlandırılır ki: sanatçı, paradan ilham alamayacağından ve para ile sanat üretemeyeceğinden ötürü bu kişilere ancak sanat tüccarı denilebilir. Sanatçı, kendi içinde sosyal sorumluluk barındırıyorsa, toplumun değerlerini seslenebiliyorsa, medyatikliğini toplumdaki sorunlar için kullanıyorsa ona da ancak tüccar sanatçı diyebiliriz. Sanatçı halkı sürüklemeli. Halkı kendi seviyesine çıkarmalıdır. Halkın seviyesine inmek ona fayda getirmez.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÖNEMLİ TÜRK RESSAMLAR VE ESERLERİ

1. Hoca Ali Rıza (1858 – 1930) – Göl Kenarı Hoca Ali Rıza, Türk resminde manzara resmi yapan ilk ressam değildir ama saray bahçelerinde...